trabzon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
trabzon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Haziran 2015 Cumartesi

Trabzon Kustul Monastery

Trabzon Kustul Monastery ( Gregorius Peristera )



Monastery is known by the name of Peristera.This 8th century monastery near the village of Macka's. Şimşirli in the middle, which was established and is then developed. Present but it did reach the base of the monastery.

Trabzon Kustul Monastery photos :

Trabzon Kustul Monastery

Trabzon Kustul Monastery

Trabzon Kustul Monastery

Trabzon Vazelon Monastery

Trabzon Vazelon Monastery



Pine forests and is located within 7 km west of the village of tiled Macka. In this monastery there is a cave and write. The first monastery was founded in front of the cave.
Today, standing in front of the cave church and monks' cells, it belongs to the 19th century. The complex 9 km north of the chapel is dated to the 15th century and have a valuable frescoes.

Trabzon Vazelon Monastery Photos :

Trabzon Vazelon Monastery

Trabzon Vazelon Monastery

Trabzon Vazelon Monastery

26 Haziran 2015 Cuma

Trabzon specific foods

Trabzon specific fruits and foods

I think you should eat these foods and fruits when you come to trabzon . First of all i will wrote these foods and fruits name and then i will share some photos about that .

Foods : Kaygana, Laz böregi, Kuymak, Mıhlama, Tomara, Hamsikoy sutlacı ......

Fruits : Karayemis, Trabzon hurması, Fındık(nuts) ......

Tomara

Grapes

Nuts

Karayemis

Hamsi

Trabzon Hurma

Trabzon Surmene

Trabzon Surmene

Where is Surmene?

Surmene located approximately midway between the Trabzon and Rize cities. That is also approximately 35 km away with two. Turkey's virtually everywhere Surmene bus companies are to travel. 

Surmene specific production

  • Surmene knife
  • Surmene pide
  • Surmene cuts
  • Wooden spoon
  • Ship shipyards

  • Blacksea

    Memişağa 

    Sürmene night view

    Shipyards

    22 Haziran 2015 Pazartesi

    Comidas de Trabzon

    Comidas de Trabzon

     As comidas de Trabzon são muito saborosas. Estes pratos podem ser apreciados em muitos restaurantes. Especialmente em Trabzon, eu recomendo que vocês comam kuymak e de sobremesa vocês podem provar o doce Laz Böreği. Trabzon, na costa do Mar Negro também é muito famosa por seus pescados. Quando vocês vierem a Trabzon poderão experimentar os pescados, köfte, Laz böreği, Kuymak etc.
    Akçaabat köfte

    Mezgit

    Kuymak

    Laz Böreği

    21 Haziran 2015 Pazar

    Trabzon Cafe

    trabzon cafe s

    Trabzon has a lot of cafe s. i like these cafe s. i will share my best favorites cafe s. If you like these cafe, you can visit these cafe :) 
     
    Caribou Cafe

    Time's Cafe

    Edward's Cafe

    Cemilusta Cafe&Restaurant

    DuDu Cafe

    Kalender Cafe

    Angelique Cafe

    2 Haziran 2015 Salı

    SANTA HARABELERİ

    SANTA HARABELERİ

    Santa harabeleri, Gümüşhane kent merkezine yaklaşık 80 km uzaklıkta Yağmurdere Bucağı Dumanlı Köyü sınırlarında yer almaktadır.



    Santa Harabeleri 17. yy'dan beri dini, ticari ve kültürel önem taşıyan bir yerleşim yeridir.
    Osmanlı döneminde madenci köyü yerleşmesi olan Santa (Dumanlı Köyü), Yanbolu vadisi içerisinde ve sahilden 47 km içeride ortalama 1.600 metre yükseklikte yer almaktadır.

    Santa (Dumanlı) köyü; Gümüşhane ili ile Trabzon'un Arsin ve Araklı ilçeleri sınırınının kesişme noktasını oluşturan Yanbolu vadisinin 1000-2600m rakımları arasında bulunmaktadır. Etrafı Ziyaret ve Karakaban Dağları, Zincirli, Kilisesırtı ve Uzunsırt gibi 2 bin metrenin üzerinde yükseltilerle kuşatılmış olan Dumanlı(Santa) bölgesinin yıl boyu geçit veren tek girişi kuzeyde, Karadenize dökülen, Yanbolu Deresi vadisidir. Havza, yılın en az 6 ayı ağır kış şartlarının hakim olduğu, bahar ve yaz ayları da sisli ve yağışlı geçen ve de yağışın bolluğuna bağlı çok sayıda su kaynağına sahip bir bölgedir.

    1 Haziran 2015 Pazartesi

    Trabzon Atatürk Köşk


    Cumhuriyetin ilanından sonra, Sonbahar Gezisi adıyla Atatürk'ün yaptığı büyük yurt gezisi Dumlupınar'dan başlamıştı. Buradan Bursa'ya gelen Atatürk 12 Eylül 1924'te Hamidiye, Kruvazörü ile Mudanya'dan hareket etmiş. İstanbul Boğazından geçerek Karadeniz'e açılmış, 15 Eylül1924 sabahı saat 11. 00 de Trabzon'a gelmişti. Atatürk, Trabzonlular tarafından heyecanla karşılandı Yanında eşi Latife Hanım ve yakın arkadaşları vardı. Doğruca Belediyeye geldi. Öğleden sonra da, kendileri için dayanıp döşenen Soğuksu'daki köşke giderek dinlendiler. Köşk 1913 yılında yaptırılmış, Cumhuriyetin ilanından sonra da Özel İdarenin mülkiyetine geçmişti. Bodrumu ile birlikte dört katlıydı. Üçüncü katın büyük odası Atatürk'ün yatak odası idi.O gün akşam, Köşk'ün alt kat salonunda Trabzon Belediye Başkanı Kazazoğlu Hüseyin, Atatürk'ün onuruna bir yemek vermiş bir de konuşma yapmıştı. Atatürk bu konuşmayı cevaplandırdı: (Efendiler, hemen bütün Trabzon halkını yekpare bir samimiyete kitlesi halinde gördüm. Kadınların, çocukların, ihtiyarların gözlerinde yaş gördüm. Bu ne yüksel duygu bu ne şefkat bu ne asalettir. ) dedi Trabzonlulara teşekkür etti.
    Ertesi gün okulları, hastaneyi, iplik fabrikasını ziyaret ettikten sonra 17 Eylül 1924 sabahı Trabzon'dan ayrıldı Rize'ye yolcu oldu.


    Atatürk'ün Trabzon'u ziyaretinden sonra özel idareye ait bulunan Köşk, Trabzon Belediyesince satın alınarak Atatürk'e hediye edildi. Bir Trabzon heyeti, Ankara'ya gelerek Köşkün tapusunu ve anahtarlarını Atatürk'e teslim etti. Atatürk 27 Kasım 1930 günü Ege vapuru ile Samsun'dan Trabzon'a geldiği zaman, geceyi yine bu Köşkte geçirmiş, iki gece kaldıktan sonra, İstanbul'a dönmüştü. Köşk artık (Atatürk köşkü) adıyla tanınıyor, Trabzonlular bu Köşkle övünüyorlardı.
    Atatürk'ün Trabzon'a üçüncü ve son gelişleri 10 Haziran 1937 tarihine rastlar, Ege vapuru ile İstanbul'dan Trabzon'a gelen Atatürk, doğruca kendi Köşküne gelmiş, iki gecesini bu Köşk'te geçirmişti. Bu son gelişlerinde: (Mal ve Mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime bağışlamakla ferahlık duyacağım. İnsanın serveti kendi manevi kişiliğinde olmalıdır. Ben büyük milletime daha çok şeyler vermek istiyorum. ) diyerek, bütün mal ve mülk varlığını hazineye bağışladığını noter huzurunda tescil ettirmişti. Atatürk 12 Haziran 1937 sabahı Trabzon'dan İstanbul'a döndü.
    Atatürk'ün ölümünden sonra, Trabzon Belediyesi, Atatürk köşkünü Atatürk Müzesi olarak ziyarete açmağa karar verdi. Atatürk 'ün kullandığı eşyaları, fotoğraflarını sergiledi. Bugün Köşk'ün girişinde, Atatürk'ün Trabzon'a ilk gelişlerinde yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır. Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır. Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün hayatına ve Trabzon'u ziyaretlerine ait fotoğraflarla donatılmıştır. Bitişiğindeki odada ise Atatürk'ün dinlendiği koltuk ve kanepeler bulunmaktadır. Bunlardan biri üzerindeki plakada şu cümle yazılıdır. (Atatürk, 11 Haziran 1937 tarihinde, şahıslarına ait emval-i gayrimenküllerini millete bıraktıklarına dair muameleyi burada imza buyurdular. ) Öteki oda, Atatürk'ün yemek salonu olarak döşelidir.

    Köşk'ün üçüncü katında Atatürk'ün yatak odası, banyosu, yaver odaları, çalışma salonu vardır. Köşk bugün çiçekli geniş bahçesi ile Trabzon'un en güzel evlerinden biri olarak tanımakta, Belediyenin yönetiminde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açık bulundurulmaktadır.

    29 Mayıs 2015 Cuma

    About Trabzon

    rabzon, historically and socio-culturally the most important centre of Eastern Black Sea Region, has a history of approximately 5000 years. It is believed that the founders of the city came to Trabzon from Middle Asia by passing over the Caucasus. The name of the city is first cited in the Xenophon's book Anabasis as "Trapezus" based on the table like shape of the Middle Tower (Ortahisar) and the Upper Tower (Yukarıhisar) parts which are the ancient centres of the city.
    In 7th century BC, the Miletans who came to the shores of the Black Sea for trade purposes invaded and colonised Trabzon. In his memoirs called “Anabasis”, Ksenophon, who wanted to transport his returning army via Trabzon after the wars with the Persians in 400 BC, reports the presence of some combatant and civilised tribes in the region such as Tibaren, Khalybi, Drill, Tzanni, Makron and Kolkh. In their books, some European historians claim these tribes to be of Turanian origin.  
     
    After the collapse of the Alexander the Great’s large but short-lived empire, Trabzon was left to the Pontus Kingdom which was founded by a Persian nobleman in the North Anatolia (280-66 BC). With the occupation of this kingdom by the Romans, the Roman period started in Trabzon. From then on, Trabzon became an important base for the Roman military campaigns against the Persians. After the division of the Roman Empire as East and West in 395 AC, the region was left to the Eastern Roman Empire during which, Trabzon and its environs were attacked by different tribes of Turkish origin coming via Caucasus and Iran. Some of them gradually inhabited the mountainous territories surrounding Trabzon. However, the main and biggest heap took place after the victory of Turks in Malazgirt War in 1071.
    The Seljuks controlled large parts of Anatolia and their attacks resulted in the Seljuks’ gradual control of large parts of Trabzon region and the settlement of Cepni tribe of Oguzs on these lands. Being located on the historical Silk Road, Trabzon benefited commercially a lot during this period. Gradually, this made Trabzon richer and, therefore, attracted the Genoese and Venetian merchants. The Roman domination in Trabzon lasted until the seizure of Istanbul by the Crusaders in 1204. From this date until 1461, Trabzon was under the domination of the Comnenos dynasty as an extension to the Byzantium. On 15th August 1461, Sultan Mehmet the Conqueror conquered Trabzon to help achieve the unity of Turkey needed to control the gateway to the east (Iran) and north (Caucasia-Crimea). Since then, Trabzon has continued its significance as a gate opening to the east.


    Alıntıdır : http://www.ktu.edu.tr/en-abouttrabzonhistory


    28 Mayıs 2015 Perşembe

    Uzungöl

    Türkiye'nin yağmur ormanlarının bulunduğu, Soğanlı ve Kaçkar Sıradağları'nın birleşim yerinde bulunmaktadır. Bu bölge aynı zamanda yerkürenin ılıman bölgede bulunan en yaşlı ormanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bol yağış ve nisbi ılıman iklimi sayesinde yılın her mevsiminde yeşildir. Demirkapı ve Soğanlı dağlarında tespit edilmiş 60'tan fazla endemik bitki bulunmaktadır. Yabanıl hayvan hayatı açısından da zengin bir çevre içerir. Bu hayvanlardan, bozayı, karaca, vaşak, dağ keçisi türleri bulunmaktadır.Uzungöl Doğal Sit Alanı, Özel Koruma Çevresi ve Tabiat Parkı gibi koruma statülerine sahiptir. Bu göl Alüvyon set gölüne örnektir.

    Resim yazısı ekle