25 Nisan 2014 Cuma

iPhone 6′da dokunmatik ekran olmayacak!

Apple, iPhone 6 konusunda ser verip sır vermiyor ancak yaptığı patent başvuruları, iPhone 6 konusundaki planlarını açığa çıkarıyor.
Apple’ın son başvurularında, iPhone 6 ile beraber kullanılabilecek iki önemli teknoloji göze çarptı. Bunlardan biri kalp ritmi ölçümü diğeri ise “dokunmamatik ekran” veya diğer deyişle hover touch ekran.
Kalp ritmi ölçümü, sağlık açısından çok önemli bir detay. Sadece kalp krizi riski taşıyanlar için değil, spor yapan ve kalori yakmak isteyenlerin de her gün kalp ritmini belli bir düzeye çıkararak çalışma yapması gerekiyor. Bu özelliği telefonuna entegre etmeyi planlayan Apple’ın, hem obeziteyle boğuşan ve kalp krizi riski yaşayan yüz milyonlarca insana hem de kilolarında kurtulmak isteyen diğer yüz milyonlara kolayca telefon satabilmesi mümkün olacak.
Hover touch ekran ise, telefonun ekranına dokunmadan, onu yönetmeyi mümkün kılıyor. Parmağı telefona dokundurmadan sadece ekranın birazcık üstünde gezindirmek, dokunmatik ekranla etkileşeme geçmek için yeterli oluyor. Bu teknolojiyi aslında Samsung, Galaxy S4 ve Note 3 gibi telefonlarında kullanıyor ve kullanıcı ekrana dokunmadan, parmağını ekranın birkaç milimetre üstünde hareket ettirerek telefonu “kısıtlı da olsa” kontrol edebiliyor. Apple’ın ise teknolojiyi geliştirerek daha kullanışlı ve isabetli bir yöntemi hayata geçireceği düşünülüyor.

Kaynak:Hürriyet

Apple’dan devrim gibi karar

Apple, müşterilerine, şirkete ait tüm ürünlerini, ücret almadan yeniden işlemden geçirerek kullanılır hale getirme teklifinde bulundu.
Çevre duyarlılığını artırma konusunda yeni bir girişim başlatan elektronik ve yazılım şirketi Apple, müşterilerine, şirkete ait tüm ürünlerini, ücret almadan yeniden işlemden geçirerek kullanılır hale getirme teklifinde bulundu.
Bazı elektronik satış mağazalarında yeniden satış değeri olan iPhone ve iPodların yeni iPhone ve iPadlerle değiştirilmesine imkan veren hediye kartları dağıtan Apple, şimdiyse şirkete ait tüm ürünleri ücret almaksızın yeniden işlemden geçirerek kullanılır hale getirecek. Hediye kartlarıysa yeniden işlemden geçirilen her ürün için geçerli olmayacak.
Şirket ayrıca kendi ürünleri ve çevrimiçi servislerinin neden olduğu kirlenmeyi azaltmak amacıyla tüm satış mağazaları, büroları ve veri merkezlerinde yenilenebilir enerjiye ağırlık verileceğini duyurdu.
Apple’ın, çevreye daha duyarlı bir firma olma girişimlerinin ayrıntıları, şirketin internet sitesinin, bugün ilk kez yayım hayatına başlayan “çevre” bölümünde açıklandı.
Güneş ve rüzgar enerjisine bağımlılığı artırmak ve gömme alanlarına daha az elektronik atık göndermek de Apple şirketinin çevreye daha duyarlı hale gelme girişimleri arasında yer alıyor.

Kaynak:Mynet

WhatsApp’ın 500 milyon aktif kullanıcısı var

Kısa bir süre önce Facebook tarafından satın alınan WhatsApp, 500 milyon aktif kullanıcı rakamına ulaştı.
Mobil cihazların en çok kullanılan bedava uygulamalarından olan WhatsApp, 5 yıldan az bir sürede 500 milyon kullanıcıya ulaştığını açıkladı.
Son birkaç ayda özellikle Brezilya, Hindistan, Meksika ve Rusya’daki kullancılarının arttığını belirten WhatsApp, her gün 700 milyon fotoğraf ve 100 milyon video paylaşıldığını vurguladı.
Facebook, Şubat ayında Whatsapp’i 16+3 milyon dolara satın aldığında uygulamanın 450 milyon kullanıcısı vardı. Facebook, kuruluşunun 6. yılı 2010’da 500 milyon kullanıcı rakamına ulaşmıştı. WhatsApp’in bu hızla giderse çok daha kısa sürede 1 milyar kullanıcıya ulaşması bekleniyor.

Kaynak:Gerçek Gündem

24 Nisan 2014 Perşembe

Sivillerin savaş oyunu

Sürekli öldürme üzerine kurulu bilgisayar oyunlarına rakip yeni bir savaş oyunu geliyor. This War of Mine (Benim Savaşım) adlı yeni bilgisayar oyununda hedef, savaş alanındaki sivillerin hayatta kalması için mücadele vermek.
Polonyalı tasarımcılar tarafından geliştirilen This War of Mine adlı oyunun diğerlerinden farkı ise, oyuncunun çatışan asker olmak yerine, çatışma ortasında kalmış bir sivili oynaması. Oyuncu, çatışma bölgesindeki bir grup sivili çatışma alanından sağ salim çıkarmaya çabalıyor.
BİR GÜN ŞEHRİN BOMBALANSA NE YAPARDIN?
GDC Oyun Geliştirme Konferansı’nda konuşan yeni oyunun yaratıcısı Pawel Miechovski, amaçlarının değişik bir anlayışla oyun geliştirmek olduğunu söyledi. Miechovski, “Yeni bir mesaj taşımak istiyoruz: Bu savaş bir gün herkesin başına gelebilir. Bir gün şehrin bombalansa ve ailen tehlike altında olsa ne yapardın? Hayatta kalabilmek için neler yapardın? Açlıktan ölmek üzere olsan birini öldürebilir miydin?” diyerek, yeni oyunlarındaki mantığı dile getiriyor.
Indie Oyunları tarafından hazırlanan ‘Don’t Starve (Açlıktan ölme)’ adlı oyunlarla aynı mantıkta olmasına rağmen, This War of Mine’da oyunun kahramanı tek başına mücadele etmek zorunda. Oyunda, gruptan birinin mücadele etmesi durumunda tekrar ayağa kalkma şansı yok.
This War of Mine oyununda oyuncular kahramanlarını tıpkı Suriye Savaşı’nda olduğu gibi binalar içindeki çatışmaların içinde yönlendirmeye çalışıyor. Binalara gizlenen siviller, çevredeki keskin nişancılar nedeniyle gündüz boyunca bulundukları yerleri terk edemiyor ve sadece akşam saatlerinde dışarı çıkabiliyorlar.
HAYATTA KALMAK İÇİN UYULMASI GEREKEN KURALLAR
Oyunun karakterleri gündüz boyunca harabe binalar içerisindeki siviller ile görüşüyor, gıda değiş tokuşu yapıyor ve ya yeni barınaklar inşa ediyor.
This War of Mine oyununda düzenli olarak yıkanmayan karakterler cilt hastalıklarına yakalanıyor. Bu nedenle düzenli olarak su ve sabun bulunması gerekiyor. Karakterlerin güne daha dinç başlaması için ise, yerde yatmak yerine bir yatakta yatmaları gerekiyor. Sivillerin su ihtiyacını karşılamak için ise yağmur sularının toplanması gerekiyor, ancak hastalıklara karşı bu suyun da filtrelenmesi şart.
Oyunun kuralları arasında gıda sıkıntısı nedeniyle savaşta hangi bireylerin öncelikli olarak beslenmesi gerektiği de bulunuyor. Eğer bir kadın hasta ise ve bir diğer kişi sağlıklı ama marangozluk mesleği var ise, öncelik marangoza veriliyor. Böylelikle, daha fazla kişinin yaşama şansının arttırılması hedefleniyor.
BAZEN VOTKA HAYAT KURTARIYOR
This War of Mine’da dikkat edilmesi gereken bir diğer kural ise, savaş bölgesinde yapılacak değiş tokuşlar. Örneğin, barınak yapmak için çivi gerekiyor, ancak eğer ısınmak ve yemek pişirmek için kömür gerekiyorsa, bu tür malzemeler değiş tokuş edilebiliyor.
Oyunda dikkat çeken bir diğer nokta ise, alkol yapımının önemi. Savaşta ordu mensupları alkol dışında tüm teçhizatlara sahipler ve alkol bulunduramıyorlar. Eğer ordu içinde alkol kullananlar varsa, bir şekilde votka üretebilen siviller bu içkiyi askerlerle silah karşılığında değiş tokuş edebiliyorlar. Bu şekilde de siviller yağmacılara karşı kendilerini savunabilecek konuma gelebiliyorlar.
This War of Mine’nin yaratıcılarından Pavel Mieşovski, oyunun tasarımı esnasında Bosna, Suriye ve Irak savaşlarında yaşanan tecrübelerden yararlandıklarının altını çiziyor. Mieşovski, yeni bilgisayar oyunlarının kullanıcılar tarafından ‘aşırı ciddiye alınacağı’ endişesinde olmadığını savunurken, “bilgisayar oyunları çok önemli hikayeleri anlatan bir sanat türüdür” diye de ekliyor.

Kaynak:fıratnews

Mert’e üzülüp akıllı ayakkabı geliştirdi


Şanlıurfa’da özel güvenlik görevlisi olan 34 yaşındaki İbrahim Halil Boz, sinyal gönderebilen ve kullanıcının yerini ileten ‘akıllı ayakkabı’ üretti. Tehlike anında ayakkabıdan GPS sistemiyle ev veya işyerindeki bilgisayara singyal gönderen ayakkabı, aynı zamanda kullanıcısına masaj yapma özelliği taşıyor.

Özel güvenlik görevlisi İbrahim Halil Boz, son olarak Kars’ta 9 yaşındaki Mert Aydın’ın kaçırılarak öldürülmesinin ardından tehlike anında ailelere uyarı veren bir sistem geliştirmek için akıllı ayakkabı yapmaya karar verdi. Boz, bunun üzerine bir spor ayakkabısının taban kısmına özel olarak hazırladığı sensor ve GPS programı yerleştirdi. Özel olarak ayakkabının tabanına yerleştirilen ve dışarıdan bakıldığında belli olmayan, aynı zamanda kullanıcıyı rahatsız etmeyen akıllı ayakkabıya bir de tehlike durumları için alarm düğmesi yerleştirdi.

TEHLİKE ANINDA DÜĞMEYE BASILMASI YETERLİ

Tehlike anında ayakkabının yan tarafındaki düğmeye basılmasıyla birlikte kişinin yer konumu bağlı olduğu bilgisayara sinyal gönderiyor. Şu anda 5 kilometrelik alanda etkili olan sistemi geliştirmeyi amaçladığını anlatan İbrahim Halil Boz, “Çocukların tehlike yaşamaması için böyle bir çalışma içerisinde girdim. Akıllı telefonun olduğu bir dönemde akıllı ayakkabının da olabileceğine kanaat getirerek bunu ürettim. Tehlike durumunda sinyal gönderebilen ve kullanıcının yerini ileten bu ayakkabının maliyeti sadece 100 liradır. Bu ayakkabı başta çocuklar olmak üzere tüm kullanıcıların hayatını kurtarabileceği gibi kullanıcının ayaklarına masaj da yapıyor” dedi.

Ayakkabı ile özellikle ailelerin küçük ve genç yaştaki çocuklarının nerelere gittiğini takip etmesine de olanak sağladığını ifade eden Boz, şarj ihtiyacı bulunmayan sisteminin 5 kilometre olan menzilinin daha da genişletmek için uğraştığını da sözlerine ekledi.
Kaynak:DHA



Yeni mini mobil yazıcı yapım aşamasında

İsrail menşeli Zuta tarafından geliştirilen mini mobil yazıcı, kağıtların yüzeyinde hareket ederek yazma işlemini gerçekleştirebiliyor.
Kağıtların yüzeyinde hareket ederek çalışan yeni taşınabilir yazıcının finansmanı için Kickstarter’da başlatılan kampanya büyük ilgi gördü ve bu mini mobil yazıcı hedeflediği 400.000 dolara çok yakında kavuşacak gibi görünüyor. İsrail menşeli Zuta Labs tarafından geliştirilen bu robotik yazıcı, kullanıcıların yoldayken dahi yazıcı kullanabilmelerini sağlıyor.
Zuta’nın kurucusu olan Kudüslü girişimci Tuvia Elbaum tarafından geliştirilen bu mini mobil yazıcı, eşsiz tasarımıyla benzerlerinden ayrılmayı başarıyor. Yoldayken sürekli olarak akıllı telefonunu veya tabletini kullandığını belirten Elbaum, bunların kendisine ilham verdiğini ve bunun sonucunda kullanıcıların eve ya da ofise gitmelerine gerek kalmadan istedikleri belgeyi yazdırabilecekleri bu mobil yazıcıyı geliştirdiğini söylüyor.
Taşınabilir yazıcı bulmak için internette arama yaptığında ya taşınamayacak kadar büyük cihazlarla karşılaştığını ya da bulduğu mini yazıcıların A4 kağıtlara baskı yapamadığını söyleyen Elbaum, bu cihazların hepsinin içine kağıt koyulması gerektiğini fark etmiş ve bu sorunu ortadan kaldırmak için kendi cihazını geliştirmiş. Kullanımı için içine herhangi bir koyulması gerekmeyen yeni mini mobil yazıcı, herhangi bir boyuttaki kâğıttın yüzeyinde gezinerek yazma işlemini gerçekleştirebiliyor. Kickstarter’da başlattığı ve 400.000 dolar toplamayı planladığı kampanyasında şimdiden 330.000 dolara ulaşan Zuta, gerekli finansmanın sağlanmasının ardından üretim aşamasına geçmeyi planlıyor.
Kaynak:Mynet

3D yazıcı ile spor otomobil yaptılar

3D yazıcılar yakın gelecekte tüketicilerin tüm alışkanlıklarını değiştirecek. Hayal ettiğiniz spor otomobili evinizde üretmek ister misiniz? 
 Günümüzdeki tüketici alışkanlığı, ürünleri gidip seçmek saatlerce mağaza dolaşmak üzerine kurulu. Firmalar bu alışkanlıkları artırmak için mağaza dekorasyonlarına ve çalışan sayısına yatırımlarını artırıyor. Teknoloji yakın gelecekte satıcının ayağına giden alışveriş alışkanlığını değiştirecek. 3D yazıcılar, teknoloji şovu gibi dursa da yavaş yavaş, hayatımıza giriş yapıyor.

koenigsegg-spor-araba-3d-yazici
Son zamanlarda 3D yazıcıların yapabileceklerini gösteren yeni haberler ve videolar artmaya başladı. Evinizde, kendi dekorasyon eşyanızı, yemeğinizi hatta engelliyseniz yeni protezinizi yapabiliyorsunuz. Spor otomobilleriyle ünlü olan Koenigsegg firması, otomotiv sektörünü değiştirecek bir adım attı. Yeni otomobili, One:1’in bazı parçalarını 3D yazıcı sayesinde hazırlayan firma çıkan sonuçlardan oldukça memnun. Firma yöneticisi Christian Von Koenigsegg 3D yazıcıların, parça geliştirme ve tasarlama sürecini hızlandırdığını söylüyor. Üstelik, yedek parça sıkıntısı da bu teknolojiyle ortadan kalkıyor. Koenigsegg bundan sonraki tüm araçların 3D yazıcıları kullanacağını söyledi